Anasayfa / Yazarlar / Yusuf Atılgan / Hayatı

Yusuf Atılgan


Atılgan'ın 1921'de Manisa'da doğdu. Yunanlıların Manisa’yı işgaliyle (Eylül 1922) ailesi oturdukları dağlık bölgeden Hacırahmanlı’ya göç etti. Atılgan bu şehirde Necâti Bey İlköğretim Okulu ve Balıkesir Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul’a geçerek İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne kaydoldu. Burada Ahmet Hamdi Tanpınar, Reşid Rahmeti Arat, Ali Nihat Tarlan, Ragıp Hulusi Özdem ve Halide Edib Adıvar gibi isimlerin öğrencisiydi.

Atılgan üniversite yıllarında sol öğrenci hareketlerine katılmaktan dolayı bir süre tutuklu kaldı. Daha sonra bitirme tezini tamamlayarak mezun oldu. Bir yıl Akşehir’de bulunan Maltepe Askeri Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Sonrasında Hacırahmanlı köyüne geri döndü (1946). Babasının ölümü, çiftlik işlerinin kendisine kalması ve 1949 yılındaki evliliği sonraki süreçte peşi sıra geldi. 1952’de köydeki işlerinden feragat ederek edebiyata geri döndü. 1954’te Tercüman''ın başlattığı hikâye yarışmasına "Ziya Atılgan" ve "Nevzat Çorum" imzalarıyla gönderdiği iki hikâyesiyle katılarak ilk edebi ürünleri verdi ve bu yarışmada Evdeki adlı hikâyesiyle birinci, Kümesin Ötesi ile de yedinci oldu. Kendisiyle özdeşleşen Aylak Adam'la da (1958) Yunus Nadi Roman Ödülü’nde ikinci oldu ve geniş kitlelerce tanınmaya başladı. Sonraları hikâye alanındaki yetkinliğini Varlık ve a Dergisi’nde gösterdi. 1973 yılına gelindiğinde ikinci romanı olan Anayurt Oteli'’ni yazdı. Geçim sıkıntısı yaşadığı dönemlerde tiyatro oyuncusu Serpil Gence ile ikinci evliliğini yaptı (1974). Çeşitli yayınevlerinde redaktörlük yaptığı dönemlerde birtakım çeviriler de yapıyordu. 1987 yılı onun tanınırlığında önemli bir yıl oldu. Çünkü Anayurt Oteli Ömer Kavur tarafından aynı adla sinemaya aktarılmıştı.

Atılgan’ın ölümü peşi sıra gelen hastalıklar sonrasında, Canistan'a çalıştığı dönemde 9 Ekim 1989’da kalp krizi neticesinde oldu. Moda Camii’nde kılınan cenaze namazı sonrasında Bülbüldere Mezarlığı’na defnedildi.
 

Romancılığı

Atılgan arkasında genel olarak az bir külliyat bırakmasına rağmen Türk edebiyatında sonraki kuşakları etkilemeyi başardı. Reşat Nuri Güntekin’in “miskini” (bkz. Miskinler Tekkesi) onun ilk romanında C. karakteri ile Aylak Adam'a döner. Bu romanında insan ve şehir yaşamı psikolojik bir yaklaşımla verilir ve yabancılaşma, yalnızlık ve aile kavramı irdelenir. Bunu bir başkaldırı olarak görenler vardır ve başka bir kült roman olan Tutunamayanlar ile aynı düzleme oturtmak mümkündür. Anayurt Oteli Zebercet karakteri ise yaşadığı anı anlamlandırmaya çalışan insan tipolojisinin bir ürünüdür. Bu anlamlandırma “neden ve niçin yaşıyorum sorusu” ile, yalnızlık, aşk ve cinsellik ekseninde gerçekleşir. Canistan'da ise olaylar ve mekânlar tamamen farklıdır. Yazar bu sefer doğduğu döneme ve coğrafyaya geri döner. Bu romanında kendi hayatından izler olduğu gibi dönemini de olaylar, mekânlar ve yerel ağızlar ile yansıtmaya çalışır.

Yazarın eserlerinin telif hakları YKY'den Can Yayınları'na geçmesi sonrasında, Can Yayınları Atılgan'ın el yazısı notları, şiirleri, çevirileri ve dergilerde kalmış kısa öykülerinden örnekleri içeren ‘Siz Rahat Yaşayasınız Diye’ adlı eseri çıkardı. Eserde yazarın yok ettiği ‘Eşek Sırtındaki Saksağan’ adlı roman denemesinin giriş kısmı da yer aldı.

Yusuf Atılgan