Anasayfa / Günlük - Anı / Yaşamak

Yaşamak


Yeni Türkçe'deki hatıra türünün en yetkin örneklerinden biri olan Yaşamak, toplumsal olarak bir ışığa dönüştürmek istediğimiz acıya, bireysel bir dünyada aydınlık sağlamaktadır.

Zarifoğlu, çevremizde gelişen olayların gözümüzü yorduğu ve bizim, hayatın bütünsel akışıyla olan bağlarımızı güçlükle koruduğumuz dönemde, o bağlara canlılık veren birkaç şairimizden biridir.
Yaşamak, şiirindeki derinliğin yol açtığı açılım getiren ve şaire ait iç dünyanın zenginliğini gözler önüne seren bir eserdir.
Şair, yaşamayı varlık ve oluşun özüne dokunan bir derinlik içinde algıladığı ve arka planındaki hikmetle anlaşarak yaşadığı için, aynı hikmetin onun anlatımında parıldaması pek tabiidir.
 

Yaşamak

Yaşamak Alıntıları


Bu duyguları yapayalnız taşımak çocuk kalbime ağır geldi.



İnsan, gittikçe daralan dünyasında neden mutsuz. Herkes artık gereğinden fazla büyüyor da onun için mi? On yedi yaşlarındaki delikanlıların bile iki kat yaşlıların ki kadar yürekleri dolu.



Dönelim kendimize ve aldığımız yaralara bakalım.



Yine de biri çıksa, nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim.



Gökyüzüne bakmayanların kalbi daha çabuk kirlenir.



Vicdanen rahat olmamız yetmiyor. Başkalarının hakkımızda yanlış kanaatler edindiğini görmek üzüyor bizi.



Üzüntüden sokaklarda avazım çıktığı kadar bağırmaya başlamadan dön.



İçim ağrıyor, mutlu değilim. Bahar bir türlü gelmiyor.



Bize ağır gelen kendimizdir. Yolda, okulda, işte başkaları ile birlikte taşıdığımız kendimiz.



Kağıt kalem çıkarıp seni hatırlamamak mümkün mü diye yazmaya başlıyorum.