Anasayfa / Roman / Suç ve Ceza

Suç ve Ceza


Tüm zamanların en çok konuşulan romanlarından Suç ve Ceza, psikolojik derinliği ve topluma tuttuğu aynayla gündemde kalmaya devam ediyor. St. Petersburg’dan dünyaya yayılan, hatta sınırlarını edebiyatın dışına çıkararak tartışma platformlarına ve sinema festivallerine taşıyan bu yapıt, tekrar tekrar okunmaya ve konuşulmaya değer!

Dünyanın en büyük yazarlarından kabul edilen Rus Yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin 1866’da yayımlanan ölümsüz eseri Suç ve Ceza, tüm insanlığı kavrayan bir öyküye sahip. Aklın, inancın ve eylemlerin vicdan ile muhakemesini tüm çıplaklığıyla yansıtan eser, sizi hem suçlu hem yargıç olduğunuz 705 sayfalık bir soruşturmanın içine çekiyor.

Raskolnikov’un İç Dünyasına Bir Yolculuk Yapmaya Hazır Mısınız?

Suç ve Ceza; Rodion Romanoviç Raskolnikov adındaki bir gencin işlediği çifte cinayet üzerine yaşadıklarını konu alıyor. Raskolnikov, bir yandan hukuk öğrenimi görürken diğer yandan yoksullukla boğuşan bir genç. Para ihtiyacını ise tefeci bir kadına eşyalarını bırakarak karşılıyor. Yoksulluğuna çare bulamadığı gibi tefeciden yakasını da kurtaramayan Raskolnikov, bu kadının toplumun iyiliği için ölmesi gerektiğini düşünmeye başlıyor.

Bir gün Raskolnikov, kendi maddi problemlerinin yanı sıra ailesinden de kötü bir haber alıyor. Kız kardeşinin kendisinden yaşça çok büyük biriyle evleneceğini duyması, ona yeni bir darbe indiriyor. Bunun üzerine Raskolnikov, tefeciyi öldürmeyi aklına koyarak kendini evden dışarı atıyor. Tefeci kadını öldürüp mücevherleri alıyor ancak işlediği cinayete kimsenin tanıklık etmemesi için onun kız kardeşini de öldürmek zorunda kalıyor.

Raskolnikov’un ruh hali, bu çifte cinayetle birlikte yerle bir oluyor. İşlediği suçu kimse görmemiş olmasına rağmen korkusu ve vicdanı onu büyük bir mahkumiyete sürüklüyor. Bir yandan mağdur, diğer yandan katil… Raskolnikov’u cinayete iten sebepler, onun alt üst olan iç dünyası ve sonrası ile siz de onun yeniden doğuşuna şahit olacaksınız. Bu kitabı okurken, kalp atışınızın arttığını duyumsayacaksınız.

Suç ve Ceza

Suç ve Ceza Alıntıları


Bence, gerçekten büyük insanlar, dünyada büyük acılar çekmek zorundadır.



Önce biraz ağladılar, ama alıştılar şimdi. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!



Namuslu olmak sizi diğer insanlardan üstün yapmaz, övünme hakkını vermez, zaten herkes yaşadığı sürece namuslu olmak zorundadır.



Sonra öğrendim bunun asla olmayacağını, insanların değişmeyeceğini ve onları kimsenin değiştiremeyeceğini ve bunun çabalamaya değmediğini! Evet, böyledir!



Nefrete sevgiden fazla güvenirim. Çünkü, nefretin sahtesi olmaz!



Çünkü öyle zamanlar oluyor ki hiç tereddütsüz gitmek gerekiyor, sırf gitmek!



Yalnızca ölümden korktuğu için yaşayabilir mi bir insan?



Hem her şey insanın kendi elinde, hem de insan yalnızca korkaklığı yüzünden ne fırsatlar kaçırıyor… Bu artık yadsınamaz bir gerçek, bir belit. İlginç bir şey, acaba insanlar en çok neden korkarlar? Atacakları yeni bir adımdan, kendi söyleyecekleri yeni bir sözden herhalde…



Her şey insanın içinde yaşadığı ortama, koşullara bağlıdır: Her şeyi belirleyen ortamdır, insansa bir hiçtir.



Ama burada yeni bir öykü başlıyor. Bir insanın yavaş yavaş yenilenmesinin, yeni bir hayat bulmasının, bir dünyadan başka bir dünyaya geçmesinin, hiç bilmediği yepyeni bir gerçekle tanışmasının öyküsü… Ve bu öykü yeni bir kitabın konusu olabilir. Bizim şimdiki öykümüzse burada bitiyor.