Anasayfa / Kişisel Gelişim / Her Şey Beyinde Başlar
Her Şey Beyinde Başlar
Her şey beyinde başlar.
Başarı, mutluluk, huzur beyinden gelir.
İnsanın karakteri, kararları, kaderi kafasında şekillenir.
Bazıları baştan kazanırken, bazıları 'kafadan' kaybeder!
Beyin vücudun % 2'si olsa da, geri kalan % 98'i yönetiyor.
Önemli bir iş yaptığından başımızın üstünde yeri var!
Aklın makinesi olan beyin herkese 'bedava' veriliyor!
Çoğumuz onu nasıl çalıştırmak gerektiğini öğrenmiyoruz.
O da kafamızın içinde, kafasına göre çalışıyor!
Ürettiği duygu ve düşüncelerin sonucunu ise biz yaşıyoruz.
Biz onu kullanmasak da o bizi kullanmaya devam ediyor.
Ne düşüneceğimizi, ne yapacağımızı belirliyor.
Bu kitap beyne, beyni anlatıyor.
Aklını başına toplamak ve hayatını 'baş'tan aşağı değiştirmek
isteyenler için...
Her Şey Beyinde Başlar Alıntıları
İnsan beynin ayaktayken yaklaşık %10 daha fazla çalıştığı düşünülmektedir. Bu nedenle önemli kararlar alırken yürüyerek düşünmeniz önerilir.
Her sabah dünya yeniden kurulur! Her sabah şartlar yeniden oluşur. Her gece kader ihtimalleri yeniden düzenler. Dün olmayan bugün olabilir hale gelir, bugün olabilen yarın olamayabilir. Her gün ihtimallere 'yoklama çekmek' gerekir.
Yenilik, nöronları uyarır. Evin dekorunu değiştirmek bile fark yaratır. Beyniniz için sık sık yenilik yapın. Daha önce bilmediğiniz bir şeyler öğrenin. Gitmediğiniz yerlere gidin.
Aşk duygusu sanılanın aksine kalbimizde değil, beynimizdeki korteks ve limbik merkezde oluşur. Beynimizin emriyle salgılanan kimyasallar kalbimizin etrafında hissedildiği için, sevgilimizi kalbimizde sanıyoruz.
Akıl, zekânın eşitsizliğini kapatır. Zekânın yüzde %70-80'i doğuştan gelir, akıl ise %80'den fazlası insan çabasıyla gelişir. Akıl, bir fırsat eşitliğidir.
Başınıza gelmesinden korktuğunuz en kötü şeye değil, başınıza gelmesini istediğiniz en iyi şeye odaklanın. Beyninizin arama motorlarını olumlu sorulara yoğunlaştırın.
Beynimize cep telefonu gibi davranıyoruz, çok sayıda özelliği olan bir cihaza sahip olduğumuzu biliyoruz ama sadece birkaç özelliğini kullanarak yaşıyoruz.
Kalıtım, potansiyelin dış sınırını belirler. Çevre, potansiyeli harekete geçirir. Eğitim potansiyeli işler. İstek ise, diğerlerine ruh ve enerji katar. Bir insanın içinde güçlü bir "istek" yoksa kalıtım da, eğitim de, zenginleştirilmiş çevre de görkemli bir başarı getiremez. İstek, içimizdeki meşaledir.
Bir beyin kendisine çok benzeyen bir beynin yanında daha rahat eder ama gelişmez. Farklı beyinler arasında o kadar rahat olmayabilir ama büyür, gelişir, genişler. Tony Buzan’a göre hayvanlar ve çocuklarla çok zaman geçirmek beyni esnetiyor.
Beyin, öğrenmek için tasarlanmıştır. Sürekli bir anlam arayışı içerisindedir. Eğer sizinki bunu yapmıyorsa, nöronlarınız canından bezmiş olabilir.